Kırgızistan: Mafya, FETÖ ve Cemaatlerin Gölgesindeki Devlet

Bağımsızlığını kazandığı 1991 yılından bu yana siyasi istikrarsızlıklarla, darbelerle ve dış müdahalelerle sarsılan Kırgızistan, bugün hâlâ güçlü bir devlet aygıtına sahip olamamanın sancılarını yaşıyor. Ordu teşkilatının zayıf oluşu, hava kuvvetlerinin neredeyse hiç var olmaması ve SSCB döneminden kalma atıl bir helikopter dışında askeri anlamda elinde tutunacak bir kuvvet bulunmaması, ülkenin savunma kapasitesini neredeyse sembolik düzeyde bırakıyor.

Manas Üssü: Egemenliğin Ötesinde Bir Sembol

Başkent Bişkek yakınlarında bulunan ve bir zamanlar SSCB’ye hizmet eden tek havalimanı, bugün %50 kapasiteyle ABD tarafından kullanılmakta. Afganistan işgali sürecinde önemli bir lojistik merkez olan Manas Üssü, yaklaşık çeyrek asırdır NATO ve ABD’nin kontrolünde. Ülkede konuşlu yaklaşık 2500 Amerikan askeri, yalnızca güvenlik politikaları değil, enerji ve yeraltı kaynakları üzerinden de etkinlik göstermekte. Kırgızistan’ın zengin doğal kaynakları, başta Amerikan şirketleri olmak üzere birçok yabancı sermaye tarafından kontrol edilmekte.

Mafya, FETÖ ve Cemaatlerin Gölgesindeki Devlet

Kırgızistan’ın mafya ve dış güçler ile farklı ideolojik ve dini yapıların kontrolünde olduğu yönündeki iddialar, halkın devlete olan güvenini zedeliyor. George Soros Vakfı’nın etkisi, Soros Uluslararası Üniversitesi’nin varlığı, FETÖ yapılanmasının izleri ve SSCB sonrası ülkede hızla yayılan Bangladeş, İran, Türkiye ve Suudi Arabistan merkezli cemaat ve tarikatlar, ülkede ciddi bir ideolojik çatışma ortamı yaratıyor.

Kurumsal devlet yapısının oluşamaması, rüşvet, yoksulluk ve adaletsizlik gibi yapısal sorunları daha da derinleştiriyor. Modernleşme sancılarıyla geleneksel kültür arasında sıkışıp kalan Kırgız halkı, bir yanda Sovyet mirası, bir yanda ise hızla yayılan İslamî duyarlılık arasında bir kimlik arayışı içerisinde.

  Kasırgalarda 7 kişi hayatını kaybetti!

Çin Korkusu ve Rus Kültürünün Daralan Etki Alanı

Kırgızistan, dış ticaret ve tüketim alanında büyük ölçüde Çin’in pazarı konumunda. Çin’in ekonomik etkisi ve olası işgal korkusu, ülkede sürekli bir tedirginlik hali yaratıyor. Buna karşın, geleneksel Rus kültürünün etkisi her geçen gün azalıyor. Dini eğitimin yaygınlaşmasıyla birlikte özellikle kırsal bölgelerde İslamiyet’e dönüş dikkat çekiyor.

Bir Milletin Kopmuş Kıyameti

Tüm bu olumsuzluklara rağmen Kırgızistan halkı direnmeye, yaşamaya ve dağlar kadar vakur durmaya devam ediyor. Altı farklı cumhurbaşkanının görevden darbeyle alınarak değiştiği bu ülkede, demokrasi ve halk iradesi hâlâ yerleşmeye çalışıyor. Ancak sık sık yaşanan darbeler, ülkenin hem iç hem dış politikada ciddi yara almasına neden oluyor.

Tarihi boyunca göçebe ruhunu koruyan, bağımsızlık ve hürriyet duygusunu dağlardan alan bu halk, bugün zor bir sınav veriyor. Belki endüstrisi yok, belki güçlü bir ordusu da… Ama bu topraklar özgürlük için geleceğe inanan insanların ülkesi…

İlginizi Çekebilir

Kaçırmış Olabilirsiniz

+ Hiç yorum yok

Sen ekle