Bu Ülkede Jelibon Bile Bulundu Ama Adalet Kayboldu!

Ekrem İmamoğlu’nun şahsı beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Çalan ve hak yiyen kim varsa yargılansın. Ancak hukuk, sadece muhaliflere değil, iktidara da dokunabilmeli. Adaletin terazisi herkese eşit tartmalı ki, hukuk gerçekten bağımsız olsun. Bugün muhalif belediye başkanları bir tweet ya da basit bir açıklama sebebiyle yargılanıyorsa, geçmişte yaşanan büyük çaplı yolsuzluk iddiaları da aynı titizlikle incelenmelidir.

Bakınız, bu ülkede bir isim geldi geçti: Melih Gökçek. Şüphesiz, Türkiye’nin en çok konuşulan ve en çok eleştirilen belediye başkanlarından biriydi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı süre boyunca, dillere destan icraatları (!) ve skandalları ile hafızalarımıza kazındı. Öyle ki, ‘jelibon rezervleri’ tweeti, kendisinin absürt söylemleri arasında en popüler olanlardan biri oldu. Jelibonu maden zanneden bir zat bu ülkede yıllarca belediye başkanlığı yaptı.

Ve bu da yetmezmiş gibi, bugün kendisinden katbekat üstün eğitime ve bilgiye sahip Profesör Doktor Ahmet Davutoğlu’na saldırıyor. Cehalet, başlı başına büyük bir sorunken, kibir ile birleştiğinde ortaya trajikomik bir tablo çıkıyor. İşte tam da bu noktada bir vatandaş olarak soruyorum: Melih Gökçek’in belediye başkanlığı döneminde yaşanan yolsuzluk iddiaları neden araştırılmıyor?

Bugün, Ekrem İmamoğlu’na açılan davalar hızla sonuçlandırılıyorsa, neden Melih Gökçek hakkında yapılan suç duyuruları adliye raflarında çürümeye terk ediliyor? Mansur Yavaş’ın Ankara Büyükşehir Belediyesi olarak yargıya taşıdığı 100’e yakın dosya neden işleme alınmıyor? İçlerinde ihaleye fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma gibi ciddi suçlamalar barındıran bu dosyalar neden tozlanmaya bırakıldı?

  Yenidoğan Bebek Çetesi : İnsani Değerlerin En Alt Seviyeye İndiği An!

Biraz hafızamızı tazeleyelim. Melih Gökçek döneminde, belediye bütçesinden fahiş harcamalar yapıldı. Kent kapılarına 82 milyon TL harcandı, kedi heykellerine 790 bin TL ayrıldı, dekoratif kol saati için 258 bin TL ödendi. En çarpıcısı ise, Gençlik Parkı’na yaptırılan müzikli danslı fıskiye için tam 5 milyon TL harcanmasıydı. Bu paralar, halkın cebinden çıktı.

Bununla da bitmiyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi, Melih Gökçek ve oğlu Osman Gökçek hakkında ‘tabut yolsuzluğu’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Osman Gökçek, belediyenin kefen alımlarıyla ilgili yolsuzluk yaptığını öne sürdü. Ancak, iftira ve hakaret suçlamalarıyla yargıya taşınan bu olayın üzerine de gidilmiyor. Neden? Çünkü hukuk, bazılarına işlemiyor.

Adaletin herkes için eşit olması gerektiğini savunan biri olarak, bu yolsuzluk dosyalarının aydınlatılması için imza kampanyası başlatılmasını destekliyorum. Melih Gökçek, yıllarca bu ülkenin başkentinde belediye başkanlığı yapmış bir isimdir ve halkın parasını nasıl kullandığını açıklamak zorundadır. Yolsuzluk iddiaları, siyasi kimliklere göre değil, gerçeklik ve deliller ışığında değerlendirilmelidir. Hukuk, muhalif ya da iktidar fark etmeksizin herkes için çalışmalıdır.

Adalet, yalnızca belli kesimlere işletildiğinde, toplumun hukuka olan güveni sarsılır. Eğer bir ülkenin yargı sistemi gerçekten bağımsızsa, Melih Gökçek gibi isimler de yargılanmalıdır. Bugün Ekrem İmamoğlu için açılan davalar sonuçlanıyorsa, Gökçek dönemi yolsuzluk iddiaları da aynı hızla incelenmelidir. Aksi takdirde, hukukun sadece güçlünün elinde bir sopa olduğu gerçeği ile yüzleşiriz.

  Paranın Adaleti: Dilan ve Engin Polat Örneği

Bir vatandaş olarak şüpheleniyorum ve araştırılmasını istiyorum. Gerçek adaletin sağlanması için mücadele etmeliyiz. Çünkü adaletin olmadığı yerde hiçbir şeyin anlamı yoktur.

 

Berk ALBAYRAK

İlginizi Çekebilir

Kaçırmış Olabilirsiniz

+ Hiç yorum yok

Sen ekle